Geçen makalemde, sahte hesap Murat Koparan’a Sayın Şekerci, Murat Koparan şayet siz iseniz dinleyin kardeşim, Buradaki Ali Galip benim. Yani Serik hattı! Zannettiğiniz üzere panik halinde değilim. En ufak bir korku ve tedirginlik vermiyor, veremiyorsunuz. Çünkü yalan söylüyor iftira ediyorsunuz, diyerek durum bildirimi yapmıştım. Uzun süredir ilmik ilmik ördükleri feto usulü kumpastan habersiz olduğumu düşünerek, sallıyor da sallıyorlar!!!
Sanıyorum inançlarını sorgulayan cevaplarım o kadar rahatsız etmiş ki; Ali Galip Baltaoğlu nefretimsin. Şafakta basaklar! Sözlerini yazmış, altına rektör hocayla resmimi koymuş!
Basın yavrum, basın. şafakta basın, akşam üstü basın, gece yarısı basın. Ne zaman canınız isterse o zaman basın. Sonra da asın. Ama bu nefretle asmak sizi kesmez, iyisi mi kesin. Boğazlayın! Belki nefretiniz yatışır!
Yazık gerçekten çok yazık.
Böyle sözlerle beni korkutacağınızı mı zannediyorsunuz. Oğlum ben 55 yaşındayım. Allah’a bir can borcum var. Yani şafakta basılmaktan korkacak biri yok karşınızda. Beni ve benim neslimi 18 yaşındayken şafakta basmışlardı! Ben şerbetliyim yani! Ancak sizin için üzülüyorum. Sizin kadar çocuklarım var benim. Bir zamanlar şafakta basanların, kul hakkına girenlerin, yalan dolan iftirayla yol almaya çalışanların hayatının size ibret olmamasına üzülüyorum. Genç yaşlarda kalbinize bunca nefreti kim dolduruyor diye üzülüyorum. Bu nefret sizlere neler yaptırmaz ki! Bu tür nefretlerle doldurulan fetonuun haşhaşileri milletin üzerine tanklarla uçaklarla saldırdı. Kan döktü ocak söndürdü. Yolları vatan hainliğine çıktı! Sizi bu nefret nereye çıkarır dersiniz?
İddianamede ismimin geçmesine mi güveniyorsunuz. Güvenmeyin. Bir şey çıkaramazsınız ve çıkaramayacaksınız!
Uşak FETÖ İddianamesi nin 189. sayfasında aynen şunlar yazıyor:
“……mail ile ilgili şubemize davet edildiğinde önce giderek Adil ERKAN hoca ile görüştüğünü, kendisinin gelip ifade vereceğini kabul ettiğini, sonra toplantısının olduğunu söylediğini, hocanın kendisine anlattığı kadarıyla Uşak OSB Uşak Üniversitesi, Afyon OSB ve Afyonkarahisar Kocatepe üniversitesinin birlikte düzenlediği Teknokent projesi olduğunu bunun protokolünün imzalandığını, Uşak ilinde Fethullah Gülen cemaatine hizmet eden Ali YILDIRIM ile Üniversitede hoca olan Ali Galip BALTAOĞLU isimli şahısların bu projenin büyük payının ortakları olduğunu, şahısların Fethullah Gülen Cemaati mensubu şahıslar olduğunu ve buradan kazanacakları parayı cemaate aktaracaklarını anlattığı,”
Şimdi bu işin içinde benim FETÖCÜ olduğum iddiasında olan Adil Erken kaynak kişi. Yani benim şahsen fetöcü olduğundan emin olduğum, ODTÜ de cemaat tarafından yetiştirilmiş Adil Erken. Geçmişin fetocusu bugün tarikatçısı. Kendisi gelip ifade vermeyi kabul etmiş ama toplantısı varmış gelememiş bu sebeple İlyas Erol adlı öğrenci onun anlattığı kadarını anlatmış. Yerseniz!
Şimdi bu iddianameyi hazırlayan Sayın Savcıya birkaç sorum var.
1) İlyas Erol denen şahıs bu konuda ikinci şahıs olarak bilgi vermektedir. Üç yerde Adil ERKEN ’in ismini geçirmektedir. Hatta şahıs, savcılığa Adil ERKEN’in bu konuda elinde çok sayıda bilgi ve belge olduğunu kendisine söylediğini ifade etmektedir.
NİÇİN ADİL ERKEN’İN İFADESİNE BAŞVURULMAMIŞTIR. ELİNDE BULUNAN BİLGİ VE BELGELERİN ELDE EDİNİLMESİNE NİÇİN ÇALIŞILMAMIŞTIR.
2) İlyas EROL denen zavallı çocuk, hakkımdaki iddiaların kaynağı durumundadır. Sayın Savcı, bu kişinin Ali YILDIRIM’ı ve beni kastettiği kısımla ilgili ifadesini bold (yazmıştır) olarak, “şahısların Fethullah Gülen Cemaati mensubu şahıslar olduğunu ve buradan kazanacakları parayı cemaate aktaracaklarını anlattığı” şeklinde yazmıştır.
Buradan şahsın önemli bir bilgi verdiği izlenimi edinilmektedir. Doğrusu Teknokent’in büyük ortağı olmak iddiası büyük bir iddiadır. Fetö’nün finans kaynaklarının tespiti ve yargılanması davasında böyle bir iddia es geçilemez. Hal böyleyken, şahsıma bu ciddi iddialar yöneltilmişken, neden benim ifademe başvurulmamıştır?
Bu nasıl bir yalan bu nasıl bir iftiradır! Zira ne Teknokent’i bilirim, ne Teknokent’le ilgili en ufak bir üniversal faaliyete katıldım, ne de Ali Yıldırım’ı tanırım. 21 yıl Uşak’ta yaşadım bir kez bile görüşmediğim, hiçbir şekilde ilişkimin olmadığı bir adamla büyük ortaklık iddiası sizce ciddi değil mi? Değilse, bu iftiralardan oluşan ikinci el ifadenin iddianameye girmesi nedendir?
3) Bu davada ne tanık ne sanık olmadığıma göre, iddialar Sayın Savcı tarafından ciddiye alınmamış demektir. Ciddiye alınmaması gereken dolaylı bir ifadenin, iddianameye yazılmasının amacı nedir? Ben bunun şahsıma doğrudan kasıt içerdiğini, iddianameyi kaynak göstererek Menzil ve benzerleri tarafından şahsıma yönettikleri fetöcü iftirasına zemin hazırlamak ve kullanılmak üzere üretildiğini düşünüyorum. Düşünsenize, adam önce Cimer’e yazacak, sonra bu adam ifade için savcılığa davet edilecek, bunları, Adil Erken’den duydum diyecek. Fakat iş burada kesilecek arkası aranmayacak, dahası, arkası, önü araştırılmayacak! Ne Adil Erken’in, ne benim, Teknokentle ilgili ne rektörün ifadesi alınmayacak ama insanları yaftalayacak iddialar devletin resmi evrakında olacak ve elden ele dolaşacak! Adalet bu mudur! Olmaz öyle şey!
Sayın Savcılarım, fetö ve benzer yapılarla hayatı boyunca fikri mücadele vermiş, bütün Türkiye uyurken bunlarla tek başına da olsa mücadeleden kaçınmamış, feto üyesi iddiasının hiçbir şekilde yakışmayacağı bir insanı, Uşak fetö iddianamesine sokmuşlar. Bu konuda elbette yasal haklarımı kullanacak iftiracı ve kumpas aracı şahıslar hakkında gereğini yapacağım.
Fötö’nün yargıdaki uzantıları nedeniyle adalet erki çok zarar gördü. Yargıya güvenin bu kadar azaldığı bir dönemde herşey düzelecek ümidindeyken böyle olaylarla karşılaşmak son derece üzücü.
FETÖ den sonra METÖ ile uğraşmayalım dedik ama uğraşacağız galiba! Yalnız ben bu operasyonun tam da METÖ olduğunu da düşünmüyorum. Adil Erken gibi, bu tür yapıları kullanan fetöcülerin eseri olduğunu sanıyorum Zira Adil Erken nerede olursa olsun fetö adına operasyon yapar! Bilenler bilir.
Olsun bakalım. Adil Erken’e de bir mektup yazacağım yakında . İnşallah okur da ibret alır!
İlyas Erol denen Adil Erken maşasının kumpasına menzil belediye hattının ortak olduğu, ismini bilmediğim bir belediye avukatının yargıyla yakın ilişkisi olduğu duyumlarını, alıyorum. Doğru olmamasını diliyorum. Ali Galip Baltaoğlu nefretimsin. Şafakta basaklar! türü yazı yazanların günlerdir imalarda bulunmaları, bizim yakın zamanda öğrendiğimiz iddianameden, onların çok önceden haberi olması da son derece manidar!
Ey Menzil, İlyas Erol denen iftiracıyla ilişkiniz, dava birlikteliğiniz var mı? Bana var gibi geldi de! İnançlarınızı paylaşmıyorum ama, insanlara kumpas kurmaya varan bir ahlaki seviyeye bu kadar çabuk düşeceğinizi ummamıştım. Demek ki para, makam, ihale bozuyor! İnançlarınızda zaten beziyordunuz da, ahlaki açıdan da ne çabuk fetöye benzediniz.
Çamur at izi kalsın mantığıyla, savcılık evraklarına soktuğunuz ifadelerle bir yere varamazsınız. Bu mantıkla iç dünyanızı kirletir, ruhunuzu öldürürsünüz. Nitekim sizi irşad edecek mürşitlerinize rağmen bu işlere karışıyor, İlyas Erol türü çocukları bu pis işlere bulaştırıyorsunuz. Mürşitler görevini yapmıyor yani! Ruhen zaten ölmüşsünüz ama haberiniz yok! Ali Galip Baltaoğlu nefretimsin. Şafakta basacaklar! türü nefret kusan, yayınlarla davanızı açık ediyorsunuz! Sizin bileceğinizi elbette tahmin etmiyorum. Ama nefret suçu diye bir şey vardır. TCK 122’yi bir okuyun. Nefret suçu işliyorsunuz.
Tekrar ediyorum elinizden geleni ardınıza koymayın. Bilin ki ben size nefret duymuyorum. Hem vallahi hem billahi duymuyorum. O kadar önemli değilsiniz. Önemli olmamanız, ülkenin ve milletin bekası tehlikedeyken, uğraştığınız küçük işlerden belli. O kadar yazdık çizdik anlamadınız. Öyle görünüyor ki, küçük işlerin küçük adamlarısınız ve öyle kalacaksınız. Dün Suriye’ye girdik. Ülke nelerle uğraşıyor, siz neredesiniz! Dünyadan haberiniz yok. Siz ve sizin gibi adamlar Fetö ile mücadele edemez, sadece bilerek veya bilmeyerek fetöye hizmet eder. Acınası bir haldesiniz ve size sadece ve sadece acıyorum! Vesselam.
yesil 8 Yıl Önce
Eceli gelen it camı duvarna isermis
ilginç 8 Yıl Önce
ali galip iddianamenin senle ilgili kısmı sadece bu kadarla kalırsa şaşarım.
ahmet 8 Yıl Önce
ali galip baltaoğluna bu iftiraları atanlar ya fetöcüdür kendilerini gizliyorlardır hedef saptırarak yada zekalarında problem vardır. uşakta herhangi bir cemaatle yanyana konulacak en son isimdir. bu haberleri yaptıran arkadaşlar kendinizi çok açık ediyorsunuz miğde bulandırıyorsunuz
keser döner sap döner 8 Yıl Önce
sn a.g.b.oğlu bu neyin savunması ya suçlananlardan hiç biri senin kadar beynat vermedi hatta veremedi. ancak senin birkaç günde bir burada beyanatın kendini anlatmaya çalışman gibi bir çaba içerisinde olman neyin nesi .... yoksa iddialar doğruda onun paniğimi??????...
Dönen sap kimi buldu? 8 Yıl Önce
evet, keser döndü sap döndü! peki dönen sap sahibinin mabadını mı buldu? ali galip hocaya bunca iftira ve çamur atanların; hoca bu tipleri ifşa” ettikçe acı çekerek kıvranması, kıvırması, hoplayıp zıplaması, gerçekleri açıkça ortaya koyuyor. fakat keser sapı bu kadar acı vermez! kazma döndü sap döndü desek daha mı uygun olur acep? sayın recep tayyip erdoğan dahil ak partilerin topyekun fetöye pirim verdiği ve fetöye toz kondurmadıkları dönemlerde dahi ali galip'in fetö dahil tüm cemaatleri kapsayan keskin eleştirilerini ve dik duruşunu bilmesek, yazılarını okumamış olsak; o zaman belki de ali galip hoca kripto fetöcüdür iftirasına inanabilirdik. hocanın bu dik duruşunu bilenler; acı veren unsur keser sapı mı, kazma sapı mı bilmezler. ama kimin acısı büyük açıkça görüyorlar vesselam.