ORTAYA KARIŞIK SIZMA FETÖCÜLER MEHMET ÇAKIN’A SALDIRIYOR! AHLAKSIZLIK ZİRVEDE!
Uşak Belediye başkan adayı açıklandı. Uşaktaki belediye çetesinin Uşak, Ankara ve İstanbul’daki uzantıları fake hesaplar vasıtasıyla saldırıya geçtiler. Hedefe yeni belediye başkanı adayını koydular ve FETÖ’cü ilan ettiler. Aynen beni ve Kazım Şen’i FETÖ’cü ilan ettikleri gibi! Dahası ordu kripto ankesörlü telefon operasyonuyla ilgili gösterdikleri gibi! Çamur at izi kalsın mantığıyla ahlaksızlıkta sınır tanımıyorlar.
Dava adamı CAHAN’ın UTAŞ işçilerine, geçen seçim FETÖ’nün desteklediği bir partiye oy vermelerini telkin ettiği de şehirde konuşuluyor. Geçen seçim FETÖ’cüler yerelde o partiye, cumhurbaşkanlığında da CHP’ yer oy vermişlerdi. Bunu cezaevine girmeden önce tespit etmiş ve yazmıştım. Cezaevinde kendilerine sorarak tespitimin doğruluğunu teyit ettim. Cumhurbaşkanlığına verilen oyla partinin aldığı oy arasındaki fark ülkedeki FETÖ oyunu veriyor. Dolaysıyla ben bu ülkedeki FETÖ’cü oyunun % 2/2.5 olduğunu biliyorum. Bu oya da ne kadar FETÖ’cü oyu denilebilir, şüpheliyim! Zira bu alınan oyun %1.5’unun FETÖ ile mücadelede at izinin it izine karıştırılmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yargıda yapılan yoğun hatalara ve kasıtlı eylemlere siyasetin çare üretememesi ve çoğu zaman seyirci kalmasından dolayı ortaya çıkan adaletsizliklere ve mağduriyetlere tepki olarak geliştiği kanaatindeyim.
İşte Uşak’ta at izini it izinekarıştıran ve Ankara ve İstanbul uzantılı devlet kurumlarında adamları olan bir çetenin İl Başkanı M.ÇAKIN Belediye Başkanı adayı olduktan sonra FETÖ’cü olduğu iftiralarını seslendirdiklerini görüyoruz. Bu taktiklerden geçmişte sonuç almışlardı. Bu konuda daha önce rektör Sait ÇELİK hakkında aynı iddia da bulunmuş ve rektörü medyada sosyal medyada linç etmişlerdi. Bu linçin ulusal medyadaki uzantısı Süleyman ÖZIŞIK’a 3 Kasım 2016’da CAHAN Sevdalısı Özışık Rektörün Tutuklanmasını İstiyor Haydi Savcılar Göreve başlıklı bir makalemde cevap vermiştim. İddiaları baştan aşağı yalan ve iftiraydı. Bu makaleyi nedense ÖZIŞIK değil de CAHAN şikâyet etti ve ilginç bir şekilde erişimini yasaklattı. Bana göre haklı bir karar değildi ama CAHAN ın eşiyle ilgili iddianın kaleme alınmasını yargı doğru bulmamıştı! Hatırladığım kadarıyla CAHAN’ın eşi ile ilgili iddianın yargı kararıyla tasdik edilmedikçe doğru kabul edilemeyeceği gibi şeylerde yazmıştım. Halen bu makalenin erişiminin yasaklanmasının gerekçesini hukuki olarak anlamlandıramam! Bu makalenin kaldırılmasının makalenin yayınından 1 ay 18 gün sonrarektörün gözaltına alıp tutuklanmasıyla ilgili olduğunu düşünürüm.
FETÖ mücahidi geçinen ve bu işten başta Uşak Belediyesi olmak üzere belediyelerden büyük rantlar elde ettiğine inandığım gazeteci ÖZIŞIK, CAHAN’ın görevden alınması basında seslendirildiğinde avukatı olarak olaya hemen müdahil oldu! Şöyle bir cümle kurdu! “Uşak Belediye Başkanı, 17/25 Aralık sonrası henüz kimsenin FETÖ ile mücadele etmeye cesaret etmediği dönemde, dönemin FETÖ'cü başsavcısı ile FETÖ'cü rektörün foyasını ortaya çıkarıp onları hapse attıran adamdı”
ÖZIŞIK; Uşak’ınkıymetli devlet adamı valisine de kendince şöyle çakıyordu: “Bir ilin valisi, "Bu belediye başkanı gidecek, ben kayyum olacağım" hırsına kapılıyor. Yanına emrindeki devlet görevlilerini de alıp, belediye hakkında kara propaganda başlatıyor,”
Bu iddiası üzerine 9 Ekim 2017’de CAHAN Sevdalısı Süleyman Özışık’a Açık Mektup” başlıklı bir yazı yazdım.
https://www.baltaoglu.net/guncel/200-cahan-sevdalisi-suleyman-ozisik-a-acik-mektup.html
şöyle demişim: Bakın SAYIN ÖZIŞIK, Vali Bey’in şahsını tanımam. Ancak size bu yazıyı yazdırdıklarına göre kesin adam gibi adamdır. Paniğinizin sebebini anlıyorum da bu kadar ileri gidebilmenizi anlamıyorum. Bu durum gösteriyor ki, devlet olduğunuza birileri sizi inandırmış! Ölecek insanlara ölmeden önce bir iyilik hali gelir. Onun gibi bir halle karşı karşıya olduğunuz anlaşılıyor. Bu yazıları yazabilmek ne cürettir, neye ve kime güveniyorsunuz? Kafayı mı yediniz? Bir vali belediyeye neden kayyum olarak atanmak istesin? İşimi yok valinin! Bu iftiradan ne umuyorsunuz? Mantıklı geliyor mu söyledikleriniz size? Gerçekler ortaya çıkmaya başladığında, başladınız milletvekillerine, teşkilata ve en sonunda valiye bulaşmaya. Bu abuk subuk mantık ve muhakeme içermeyen sözlerden ne murat ediyorsunuz? Gerçekten ilginç!”İşte bu çete tüm ülkede bu kadar güçlü bir çeteydi. Parayla birçok kapıları da açıyordu!
O makalede şunları da söyledim. “Bu söz AÇIK bir İTİRAF. Bunu SAYIN CAHAN’da çıktığı televizyon yayınlarında İTİRAF etmiş sanırım. Gerçi bu sözler bana şecaat arzeden merdi kıpti özlü sözünü hatırlattı. Kendisi FETÖ’cülerle iç içe olan CAHAN’ın rektör FETÖ’cüydü ben onu cezaevine gönderdim demesi başlı başına şüphe konusu değil midir? Sadece bu gerçek bile rektörün masum olabileceğinin en önemli karinelerinden diye düşünüyorum.
“FETO’yu eleştirenleri salya akıtan köpekler, anıran eşekler, şeytanın bile kabul etmeyeceği tipler olarak tasvir etmişsiniz. Yazık etmişsiniz kendinize hala utanmadan konuşabiliyorsunuz! Bugün Nurullah CAHAN’ın suçlarını ve/veya yanlışlarını, FETÖ irtibatlarını saklamaya çalışarak neye hizmet ediyorsunuz?
“Bakın SAYIN ÖZIŞIK, ben sizin, gerekirse gerçek FETÖ’cüleri saklama pahasına da olsa bir rant çetesine hizmet ettiğinizi düşünüyorum. Öyle olmasa;
Nurullah CAHAN’ın en yakınlarının FETÖ’cü olduğunu ve FETÖ ile ilişkileri olduğunu bilirdiniz. Rektör Sait ÇELİK gibi namus abidesi bir adama iftira etmez, ettirmediniz. Biliyorum çok güçlüsünüz, saçma sapan yazınızı Ülke TV’de Ersoy DEDE ve Hikmet GENÇ’e yorum diye okutacak ve yorumlatacak gücünüz var! Bilin ki, bu güce, ben ve rektör Sait ÇELİK gibi dava adamlarının sırtında ulaştınız. Katillerimizi bizzat biz yarattık ve şu anda REİSE davanın katillerini göstermeye uğraşıyoruz. Gerçek dava adamlarını etkisiz kılma becerisini gösterdiniz. Başarılı oldunuz. Neden? Çünkü biz BEN demeye utandık! Bugün bile bu gerçekleri zaruretten yazıyor, ben demenin utancını yaşıyoruz! REİS’e yakın adamlarınızın REİS’i yanıltma gücü de bir yere kadardır yakında göreceksiniz!”
Evet bugün artık gerçekler gün gibi ortada ve bu nedenle İl Başkanı ve Belediye Başkan adayı Mehmet ÇAKIN’a a atılan iftiralar tutmayacak! Ben ÖZIŞIK’la ilgili gerçekleri ilk 3 Kasım 2016’dave 9 Ekim 2017’de yazmışım. Ben yazdıktan yaklaşık 2 yıl sonra Fatih TEZCAN foyayı iyice ortaya çıkardı. Lütfen bu linki ibretle izleyiniz: terbiyesizliğin cüretin ve eşkıyalığın boyutlarını görünüz.
https://www.youtube.com/watch?v=XJaTgKjLn8k
Şimdi Sayın ÖZIŞIK ortada sahte kabadayılık yapıyor ve namusunuz şerefiniz varsa ispatlayın söylemleriyle dolaşıyor. Şayet Fatih TEZCAN bundan dolayı mahkemeye verilirse ve mahkemede tanığa ihtiyaç olursa ben ÖZIŞIK’ın iftiralarıyla ilgili tanıklığa hazırım. Eski rektör Sait ÇELİK’te bu tanıklığı yapar sanıyorum. Bu ÖZIŞIK şartları hiçbir şekilde yasalara uymayan bir yeğenini Kars’tan Uşak Üniversitesine getirip iletişim Fakültesinde hoca yapma talebinde de bulunmuştu. Bu talep Rektör Sait Çelik tarafından doğal olarak uygun görülmemişti, diye hatırlıyorum Olayın ayrıntısı ÇELİK’e sorulursa anlatır. Netice olarak ÖZIĞIK’IN ÇELİK’ten intikamı bayağı sert oldu! Sen misin adamın yeğenini/akrabasını üniversiteye almayan. O zaman FETÖ’cüsün!
Bu FETÖ ile mücadele eder geçinenlerin devlet içindeki sızmalar nedeniyle iyi karartıldığını düşünenlerdenim. Bu nedenle il başkanına saldıranların ve namuslu geçinenlerin hallerini biraz daha ifşa etmek istiyorum.
Ankara’da ciddi söz sahibi ve sayın İbrahim KALIN’la yakın ilişkileri olan bir zat var. Uşak’ta başkan adayıolarak Mehmet ÇAKIN’ın ismi belli olduktan sonra şöyle bir tivit attı. Ve bir trolde bu twitinaçıklamasını yazarak anlamayanlara anlattı! İnceleyin lütfen:
Evet ÖZEKİN ve trolleri Mehmet ÇAKIN’ıFETÖ’cü ilan ediyor. Oy vermeyin diye bangır bangır bağırıyor. ÖZEKİN,ilişkileriniz sağlam değilse bazı yanlışlar var dediniz diye “hain” olabilirsiniz, demiş. Sayın ÖZEKİN sizin ilişkileriniz son derece sağlam merak buyurmayın. Ne var ki deşifre oldunuz! Bunu hala anlamadınız mı?
ÖZEKİN daha önce 2015 yılında rektör tekrar atanınca rektörüFETÖ’cü ilan etmiş şöyle bir tivit atmıştı. Bu tivitUşakPort’da yer alan “Uşak Ak Parti Milletvekili adayı ÖZEKİN’den çok tartışılacak çıkış” başlığı altında haber yapıldı. Rektörün FETÖ’cülüğü böylece ulusal bazda gündeme gelmiş oldu. Bunun izinden de ÖZIŞIK yürüdü.
Bu ÖZEKİN son derece acımasız bir adam. İslamcı geçiniyor ama nasıl bir islamcı tespit etmek mümkün değil!!!Eşi ve emsali yok. Pardon var! FETÖ’cülerin içinde bu tipleri bulmak mümkün!
Kentli ülkücü bir ailede yetişiyor. Ülkücülük yetmiyor. Risalelerle tanışıyor, Nurculaşıyor! Sonra Hakan ALBAYRAKLA tanışıyor ORTAYA KARIŞIK bir şey oluyor!
Hakan Albayrak’la tanışınca şöyle oluyor! Lütfen aşağıdaki resmi inceleyiniz.
Bir anda Radikal İslamcı kıvamına gelen ve Mavi Marmara’nın aktörlerinden biri olan bu arkadaşında şu hayat tarzında bir ailesi var. İnceleyiniz lütfen.
Bizim için aile kutsaldır. İnsanların nasıl yaşayacağı kendilerinin bileceği bir iştir. Başı açık veya kapalı olmak bizatihi Müslümanlık dindarlık ve benzeri özelliklerin asla göstergesi değildir. Hel günümüzde şekli unsurların Allah adıyla kandırmanın bir aracı olduğunu görüyor ve çok üzülüyorum. Bu konuda birçok arkadaşımla da ayrışırım. Böyle bir şeyi İslam adına tartışmam ve İslam adına insanların kılık kıyafetlerini değerlendirmeye kalkmam. Haddim de değildir.
Ancak, Olmasaydın da olurduk diyecek kadar radikal bir arkadaş bu! Üstelik şehirli ülkücü bir aile kültüründen geliyor! Sadece bu kültür bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bu denli muhalif olmayı mümkün kılmaz. Ayrıca bu tür gereksiz, toplum katmanları arasında gerilim yaratacak ve Türkiye gündemini belirleyecek eylemleri zararlı ve provokatif bulurum. Atatürk benim ilahım değil demekte, Atatürk benim ilahım demek te aynı zihniyetin ürünüdür. İki uçta birileri Türkiye düşmanlarına hizmet ediyor. Bunu söylemek tutuklanmayı gerektirir mi? O da başka bir sorun! Atatürk benim de ilahım değil. Ama bunu yerli yersiz basın önünde söylemek ve gündem oluşturmak ayrışmalara sebep oluyorsa ve Türkiye düşmanları tarafından milleti bölmek için araç olarak kullanılıyorsa bunu sorun olarak görürüm. Zira bizim ortak paydamız ayrıştığımız hususlardan çok daha fazla. Dahası bizim birliğe beraberliği ve toplumsal barışa ihtiyacımız var. Dolaysıyla kılık kıyafet fikri ve psikolojik istikrar içinde iken hiçbir şeyin göstergesi değildir. Böyle düşünür böyle inanırım.
Ancak Allah için söyleyin, Sayın ÖZEKİN’in ailesi sizce içinde bulunduğu fikri ortamlarla şekli olarak uyumlu görünüyor mu? Ben şahsen mümkün görmüyorum. Sayın Hakan ALBAYRAK bunu yiyebilir ama medya okur yazarlığı olan ve fikri takip kabiliyetine sahip hiç kimse bunu yemez! Nitekim yememişler ve bu arkadaşın geçmiş günahlarını ortaya dökmüşler. Bu tür tavırların FETÖ stratejileri içinde meşrulaştırıldığını bu hareketi bilen herkes bilir.
Şimdi inceleyiniz ve düşününüz lütfen.
Son iki belgeyi de koyalım da manzara net olarak görünsün.
2014 yılı başlarına kadar bizzat devlet olan FETÖ’yle ilişkisi olmayan hemen hemen hiçbir iş adamı ve bürokrat bulamazsınız. FETÖ’nün devlete hakim olduğu, FETÖ’nün deşifre olmadığı dönemlerde bırakılan her izin sahibini FETÖ’cü ilan ederseniz ülkede adam kalmaz. Böyle saçmalık olur mu? Önemli olan 2014 yılından sonraki gelişmelerde insanların nasıl bir tavrı benimsediğidir.
Sonuç olarak birileri kendileri şaibe altındayken başkalarına FETÖ’cü isnadında bulunamaz. Kullanıldığını düşündüğümüz cumhurbaşkanlığı sözcüsüne hulus çakarak, (Türkçede argosuyağlamak- dalkavukluk etmek, yaranmaya çalışmak)sayın sözcüyü FETÖ davalarının şüphelisi veya itirafçılarının lüks ciplerinde gezdirerek onların gönüllerini hoş ederek, FETÖ evlerinde yetişmiş yargı mensuplarıyla işbirliği yaparak buraya kadar beyler! Son durak.!
Şahsıma ve Kazım ŞEN’e dair iftiralarda bulunan medyalarını yalanlarla ve ahlaksızlıklarla besleyenler olarak yaptıklarınız ifşa oldu. İsmi bizde mahfuz bir kamu güvenlik görevlisini de kullanarak ordu kripto operasyonu ve ankesörlü telefonlarla ilişkilendirmeye kadar gidebilecek tıynette alçaklar olduğunuz ortaya çıktı. Dahası şahsımın kripto olduğunun kesinleştiğini yazacak kadar ahlaksızca, aptalca ve bilinen FETÖ stratejilerini uygulayarak haysiyet cellatlığı yapmak sizi iyice deşifre etti.
Evet Uşak’ta film bitti. Gerçekler artık ortada. Dava adamıyız diye geçinenlerin davasının güç para ve haram olduğu ortaya çıktı. İl Başkanına FETÖ’cü diyenlere bir sözüm var. Gerek il başkanlığı görevini gerek belediye başkanı adaylığını kabul etmek istemeyen, belediye başkanlığı adaylığını Cumhurbaşkanımızın özel emri ve ricasıyla kabul etmek durumunda kalan adamdan FETÖ’cü olmaz! FETÖ’cü dediğin bu makamlar için yalamadık yer bırakmayan adamdır! Bir kendinize bakın bir de il başkanına hanginiz FETÖ’cü tavrına sahip!
İl başkanının duruşu FETÖ’cüye benzemiyor ama CAHAN ve ekibinin konumu tam da FETÖ’cü duruşunu temsil ediyor. Kanaatime göre Mehmet ÇAKIN İslam geleneğine göre çok isabetli bir aday. Zira kendisinin hiç bir talebi yok. Bizim geleneğimizde bir makamı alenen bağıra bağıra isteyen, bu makam için yırtınan insanlara ne makam, ne de değer verilir! Bu tür kişilere yetki vermek kediye ciğeri teslim etmek anlamına gelir!
İl başkanına sosyal medyada veledi zina diyen alçağa da bir sözüm var. Ya siz nasıl bir terbiyesizsiniz. Nasıl bir ahlaksınız var. ÇAKIN’ı nereden tanıyorsunuz? Oturup konuşmuşluğunuz var mı? Tanımadığınız birisine bunu nasıl yapabiliyorsunuz? Sizin ananınız babanız yok mu?Hangi kültürle büyüdünüz siz? Terbiyesizliğin lüzumu yok. Bugüne kadar hesap sorulmadığı için sorulmayacağı inancıyla bu böyle yapıyorsunuz ama yanılıyorsunuz! Devlet’le ve çocukla neşaka ne oyun olmayacağını çok yakında görürsünüz. Size sadece şunu tekrar hatırlatayım. Siz devlet değilsiniz. Bir takım çeteleşmiş serserilersiniz! Ya FETÖ’cü, ya da FETÖ’cülerin kullandığı ahmaklarsınız. Kendinize gelin. Bilin ki, ORTAYA KARIŞIK bir durum yok. Siz veledi zina arıyorsanız ORTAYA KARIŞIK FETÖ SIZMALARINDA arayacaksınız! Neydüğü belli olmayan herkes FETÖ şüphelisidir.
Gelinen noktada millet görüyor. Bunlarmaalesef asgari nezaketten mahrum kaba saba insanlar. CAHAN Sayın Cumhurbaşkanının bulunduğu ve bizzat belediye başkanlarını ilan ettiği bir mekanda, Sayın ÇAKIN’ın davetine rağmen ayağa kalkmıyor ve elini sıkmıyor. Ayıp çok ayıp!
Yesinler sizin dava adamlığınızı! Aday olmayınca falan partiyi destekleyin lafları ne demek! Hem de geçen seçim FETÖ’cülerin toplu olarak destekledikleri partiyi destekleyeceksin! Öyle mi? Sonra sosyal medyadan siyasi rakiplerinize FETÖ’cü diye iftira atacaksınız. Terbiyesiz adamlar!
Sayın CAHAN kendinize geliniz. Siz oraya bir meziyetiniz olduğu için gelmediniz. Cumhurbaşkanı nezdinde size kefil olundu. Cumhurbaşkanımız bu kefalete duyarsız kalmadı. Kefiller güvendi. Bu sebeple oradasınız. Gelirken iyi! Giderken kötü öyle mi? Sayın Cumhurbaşkanımızın en büyük hatası size kefil olanlara güvenerek sizi aday yapmasıdır kanaatindeyim.
Sayın CAHAN “Zulm ileâbâd olanın, âhiriberbâd olur”, diyor Ziya Paşa, “Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz”, diyor Hz. Ali. İşte tam da bu nedenle karşınızda eğilmedik. Zira bizim kitapta Allah’tan başka güçlü yok! Yine bir edibimiz, “Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir.” Zirveye çıkacağım diye sürünmemek lazım! Sürünerek çıkılan yerden aşağı inmek te zor oluyor doğal olarak! Değil mi? Bak şimdi frenler tutmuyor aşağı yuvarlanıyorsunuz. Görüyoruz ve biliyoruz. canınız çok yanıyor!
Antalya’da Menderes TÜREL için de görevden alınacak diye dedikodular çıkmıştı. Sayın TÜREL, ne dedi, hatırlıyor musunuz? “Bırakın istifa etmemin istenmesini filan... İmasını yapsa dahi sayın genel başkanım, birsaniye dahi düşünmem ve istifa ederim!”
Bilmem anladınız mı sayın CAHAN ve şürekası! Onurlu olun lütfen.
Sayın İl Başkanı Mehmet ÇAKIN’ın Uşak belediye başkanlığı adaylığı hayırlı olsun. Allah utandırmasın…
Selam ve sevgilerimle.