Uşak TV
2015-07-13 00:00:00

Değişimi bayramlarda değil kendimizde aramalıyız!

Ahmet Mıdık

ahmidik@gmail.com 13 Temmuz 2015, 00:00

Dini bayramların en güzel yanı inanmayanlara veya inanç iklimine uzak duranlara bile o sevinci tattırabilmesi değil midir? İşte bu açıdan baktığımızda, Ramazan Bayramı elbette şeker tadında bir bayramdır! Onun içindir ki çoğu kişi tarafından “Şeker Bayramı” diye de bilinir. Bir de bayram denilince, hemen çocuklar ve çocukluğumuz aklımıza gelir. Bu güzelim bayramlar adeta çocuklaştırır içimizi değil mi?

Bakınız! Bayramlık ayakkabılarını başucuna koyup uyuyan çocuklar var mı hâlâ, bilemiyorum ama çocukların dün olduğu gibi bugün de bayramları başka bir coşkuyla yaşadıklarını biliyorum. Yine de, bayramlarla çocukları ve çocukluğu özdeşleştirmeyi hem bayramın anlamına hem de yetişkinlerin ihtiyaçlarına karşı haksızlık olarak görüyorum. 

Nerede o eski bayramlar sözü artık dillerde bir gülümsemeye dönüştü. Evet, gerçekten yok artık o eski bayramlar. İnsan çocukluğunda yaşadığı bayram hazzını düşününce bugününden zevk almaz oldu. Hep bir hasret ve iç çekmelerle anar oldu yaşadığı günleri.

Acaba neden böyle oldu? Yaşanan ekonomik şartlardan mı, yoksa çocukluğa duyulan özlem mi veya bir türlü alamadığı ruhsal doyum mu ya da doyumsuzluk mu? Belki de insanlığın hızla bir egoizme doğru gitmesidir. Eskiden geniş (kalabalık) ailelerde yaşarken artık daha bireysel bir yaşam sürmemizden de kaynaklanıyor olabilir. Bunlar gibi daha binlerce soru çıkarılabilir aslında. Belki de hepsi! 

Hemen herkes aynı şeyi söyleyip duruyor hani o eski bayramlar diye, ama kendisine dönüp bir baksa kendi ne yapıyor o eski günleri yaşatmak için o ayrı konu. Elbette ki yaşadığımız zaman süresince, yoğun iş hayatı, stresler derken insan birazcık nefes alabilmek için bayram tatilini de fırsat bilip tatil yapmak, dinlenmek, gezmek istiyor, belki çekirdek ailesiyle, belki arkadaşlarıyla ve belki de dostlarıyla. Büyüklerini de telefonla aramak, mail ya da sms (mesaj) göndermek yetiyor, keza yakınlarını da aynı şekilde. 

Elbette tanıdığımız hemen herkesin mutlaka eski bayramlarla ilgili az çok anısı vardır. Çocukluğundaki el öpme merasimlerinden, verilen kolalı mendillerden, harçlıklardan dem vurur, yediği o lokumlardan, bayram tatlılarından, annesinin ev baklavalarından bahseder veya bayram öncesi kendisine alınan bayram kıyafetlerinin, ayakkabılarının günlerce başucunda durduğundan bahseder. Artık günümüzde bayramlarda değil her gün alınıyor ve dolaplara sığmıyor kıyafetler. Günümüzde yeni kıyafetin, giysinin önemi kaldı mı? 

Eskiden nesnel varlıklarımız bugünkü gibi çok değildi. Ama yine de insanlar mutlu olmayı biliyorlardı. Her ne kadar ailevi nedenlerden dolayı zor koşullarda büyüyen bir köylü çocuğu olarak azda olsa ben de öyle mutlu olmayı bildiğimi hatırlıyorum. Elbette ortak noktalarımız, çocukluğumuzda geçirdiğimiz bayramlar… Acaba şimdi hangileri var? Herkes bir yerlerde birbirlerine bayram kutlamaları için sms ler atıyor ve bitiyor. Eskiden bayramlar yoğun bir heyecan dalgası ve büyük bir beklentiydi. Bu durumu çok iyi bildiğimi düşünüyorum. Bakınız! Günler öncesinden evler temizlenir, tatlılar yapılır ve bayramın ilk günü sabahtan itibaren çocuklarının, yakınlarının ya da komşularının ziyareti beklenirdi.

Nerede o eski bayramlar? Eski bayramlarda çocuklara demir para harçlık verilirdi. Şimdi demir para harçlık yerine geçer mi yoksa önemsiz mi kalır bilinmez ama eski bayramlarda gazete bile çıkmazdı, bütün yazarların ortak yazdığı bir bayram gazetesi vardı. Sonraları normal olarak gazeteler çıkmaya başladı.

Değerli Okurlar! Bugün geldiğimiz noktadadeğişimi bayramlarda değil kendimizde aramalıyız. Milli ve manevi değerlerimizi, kendi öz değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi daima hatırlayıp çocuklarımıza öğretmeliyiz. Bayramların önemini anlatmalıyız.

 Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Yok artık o eski bayramlar! Ama büyükler, anneler babalar büyükanne, büyükbabalar, yaşlı akrabalar, dostlar, arkadaşlar hala o eski bayramları yaşıyorlar ve bekliyorlar, bunu da göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum. Bir gün onların yerine bizim geçeceğimiz de malum. Acaba ben mi yanlış düşünüyorum yoksa yaşanan gerçekler mi var? Herkesin Mübarek Ramazan Bayramını kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum. Hoşça kalın dostça kalın!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.